Yılın ilk günü olmasından başka özelliği olmayan bir gün için yapılan bu kadar eğlencenin bir anlamı olmalı.Zira kimse ömründen harcadığı ve sona bir adım daha yaklaştığı şey için bu kadar sevinmemeli, eğlenmemeli. Ama hayat bu işte. Keyif alacağınız zamanları arttırmak, koşar adım yaklaştığımız sona mümkün olan en büyük mutlulukla varmak yaratıyor bu eğlenceyi.
Özel günlerin varlığı için hep kapitalist düzenin en büyük oyunu derler. Alışveriş ihtiyaçlarını tetiklemek, işletmelerin aktifliğini korumak ve daha bir sürü bunu gibi teknik ayrıntıyı içerir. Hepsi boş laflar. Doğruluk payı yok mu? Kesinlikle var. İnkar edemeyiz bunu. Ama benim bakış açımda hepsi zihnimin en uzak köşesine doğru itilmiş durumda.
Çünkü her gün bir umuttur. Öğrendiğim birşey varsa şu hayatta, çekeceğimiz acı, yaşayacağımız üzüntü ve kederlerin var olduğunun gerçeği ve bunun tam aksine gerçekten mutlu olacağımız anların ise kesin bilinmezliği.Hayat an'ların birbiri ardına sıralanması ise, hangi an'da ne olacağını bilmek mümkün değil. O yüzden yakaladığımız her fırsatı doyasıya yaşamalı ve değerlendirmeli. Hayatı yaşama heyecan ve hevesi bunda saklı. Yoksa neden yolun sonunda son bir nefes için daha çaba gösterir ki insan? O an'da bile bir umut vardır, "hadi bir nefes daha" diyerek. "Can çekişme" dediğimiz acı verici eylem bile işte böyle umut içerir bence. Boşa dememişler "Hayat varsa umut vardır" diye.
Bu yüzdendir özel günlerde öyle veya böyle bir şekilde yakınlarınızı sevdiklerinizi hatırlatır size. Hayatın yorucu telaşında, onlarla görüşme ihtiyacını alevlendirir. Kimisi alevlenmez kimisi sadece bu anı bekler. Kimisi buna hatırnazlık der, kimisi hayırsızlık. Adı her ne olursa olsun hepsi kendi seçimimiz. Ne istiyorsak onu yaşarız. Öyle olmalı da zaten.Kendin olmanın ilk adımıdır, istediğin gibi davranmak. Tabi sorumluluklarını unutmadan. Tam bir paradoks gibi. İstediğini yapmakla yapamamak arasında sıkışmış bir gel-git etkisidir.Çözümü sadece kendine güvenden geçer.Her adım bir umuttur.Sağlam atılmış adımlar, hele ki doğru yoldaysa, kendinden güçlüsü yoktur şu hayatta.
Ve hepsinin özünde birleşen "Kendini bilmek" 'tir. Kadim zamanlardan bu yana, tüm uygarlıkların rehber edindiği insanlık olgusudur.Yoksa Delphi'de bulunan Apollon Tapınağının girişine altın harflerle yazmazlardı bunu. Allah kısmet ederde ileride çocuklarım olursa, en büyük mirasım olacak, bunu öğrenmelerini istemek. Sadece çocuklarım için değil, çevreme bunun farkındalığını sağlamak çabamdır.
Ben mi? Henüz kendim bilmeye çalışıyorum ki, kendim olayım.
Güzel bir yıl diliyorum, ben dahil herkese ve herşeye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder