1 Ağustos 2017 Salı

Duvarın İzi

Duvarlar yükseliyor,
Ağaçları aşmak için...
Umutları budanıp zamanın,
Duvarlardan dökülüyor dalları.
Yıkamayacaksak da yanarız duvarlara karşı.







24 Temmuz 2017 Pazartesi

Bir Yol Var...



Bir yol bulduğunda, beklediğin gibi olmayacak belki ama gidilecek bir yolun olması umutlandırıyor.

Unutma; her zaman bir yol vardır ve asla hiçbir şey için geç değildir. 

Sabırlı ol.

Geliyorum.

1 Mart 2017 Çarşamba

Beklenti




"Hayat bizim kurduğumuz, tasarladığımız bir oyun değildir; orada sahne alan kim olursa olsun, ona ne kadar yakın olursak olalım her şey bizim istediğimiz gibi gelişmeyebilir. Hayata dair her kurgumuz, her gelecek planımız başka başka hayatların, başka ruhların, kişiliklerin beklentileri ve hayatlarıyla ölçülür, orada her beklenti hayal kırıklıklarına gebedir; beklentilerini birer inanca dönüştüren yürekler içinse hayattan derin bir çöküş beklemektedir. Bu inancın söndüğü yerde yeni bir hayata açılacak bir kapı yoktur."

Stefan Zweig


16 Aralık 2016 Cuma

Mutluluk Masalı

Yokluğu masallarla öğrettiler önce bize, 
"Bir varmış, bir yokmuş." diyerek.
Her başlangıcın sonu olduğunu bildik, öğrendik.
Er ya da geç bitti tüm masallar.
Hepsinin de sonu mutluydu.
İlk yalanı da orada öğrendim işte ben.
Mutlu dediğin şey kime göre, neye göre...
Misal, herkes kırmızı başlıklı kıza sevinirken, öldürülen kurdu düşünmedi kimse.
Hatta sormadı kurda kimse, "Kötü olmak ister misin?" diye.
Masalcılar mutluluk yalanına kurban ettiler, kurdu, "Hain!" diyerek hem de.
Sordunuz mu kurda hiç?
Bu mutluluk için değer miydi hain olmaya, yok olmaya?
Siz, kurt da ölmek istedi mi sandınız?
Halbuki kız mutlu olsun diye kurban ettiler canını, bir avcıya.
Bir de anneannesini yedirerek kızın,vahşeti giydirdiler kurdun üstüne.
Ne yapsın kurt biçilen rolüyle, başkasının mutluluğundan huzur yarattı dünyaya. 
Kısacası, harcadılar kurdu matmazel, bir kısa mutluluk uğruna.
Sonuçta bir yok oluş hikayesidir her masal, varlığın yokluğuna eş olduğu.
Öyleyse soruyorum, mutluluk nedir?
Varlık mıdır, yokluk mu?


25 Ağustos 2015 Salı

Şimdiki Zamanın Hikayesi


Ayrı hikayelerin birlikte okunduğu bir hayattır yaşamak.
İşte ne güzeldir o hayatı paylaşmak,
Bir olmak, birlikte olmak.
Ama her şeyden önemlisi okuduğunu anlamak.
Sonra da birlikte aynı hikayenin kahramanları olmak.
ve en güzel kahramanlık hikayesidir sevdiğine kalbinle sarılmak.
Sevgi, sadakat ve samimiyetle bağlanmak.
Dilerim öyle olsun.


11 Ağustos 2015 Salı

Dışa Aktarma

İçini güzelleştirecek şeylere ve onlarla geçireceğin zamanlara ihtiyacın var.
Bir gülüşü ile çiçeklerin açtığı,
Nefesinden mis kokuların yayıldığı,
Sesinde umut olan şeyler...
Bir ömre sığdırılması zor güzellikler.
ve bu güzellikleri yeşerten merhamet dolu bir yürek.
Hayatın bize kazandırdıkları, tanrının lütufları ile zenginleşir ve güzelleşir.
Tanrının bağışladıklarına şükrederek yalnızca varlığına minnet duymak önceliğin olmalı.
İşte o zaman kalbindeki sevgiyi daha saf hissedeceksin.
Bu hissettiklerini paylaşabilmek ise daha da mutlu edecek.
ve böylece kaygılardan uzaklaşmış, saf güzelliklerle süslenmiş, umutlu bir geleceğin olacak.
Melih Cevdet'in dediği gibi;

İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu


29 Temmuz 2015 Çarşamba

Yolluk


Geçtiğin yolları güzelleştirmek senin elinde.
İyi ve güzel olana huzuru katabilmek,
Bir gülüşü bin mutluluk bilmek,
Paylaştığın yolu güzelleştirecek.



16 Temmuz 2015 Perşembe

Umutlu Şey


Eğer yürekten seversen, küçük mutluluklarda büyük umutlar saklanır.
ve sonra umutlar çiçek açar huzur dolu gülen yüzünde.
Yaşadıkça da dilersin, hiç eksilmesin, hep çoğalsın diye.
Dilerim öyle olsun.


9 Temmuz 2015 Perşembe

Cahit Sıtkı gibi...

...
Desem ki...
Sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin.
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan
Evimde şenliksin bahçemde bahar
Ve soframda en eski şarap
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarla nehirlerle, kuşlarla beraber.
...



30 Haziran 2015 Salı

Bir Şey...


"Çünkü saatler dardır, her şeyi almaz." demişti Melih Cevdet.
Yetmeyen zamanları hatırladıkça anlarsın.
ve
Kalbine sığdırmadığın ise her şeyin olur zamanla.
Anlarsın ki,
Dar geniş farketmez kıymetlidir onla her zaman.
Unutma.


15 Mayıs 2015 Cuma

İçerik

Tanrı hissettiklerimizi bilmese mutluluk dediğimiz duyguyu da koymazdı içimize.
Fakat sen ne hissettiğini bilmezsen nasıl mutlu olabilirsin ki? 




6 Mayıs 2015 Çarşamba

Yaz Safı

Gökyüzü yaz oldu.
Yine sıcak ve güneşli günler geldi... Hoş geldi.

Rüzgarları ferah, ışığı aydınlık...
İçimize huzur verdi.

Denizin kokusu sarmaya başladı her yanı, saçları mis kokulu bir güzel gibi.
Dalgalandıkça yaza karıştı baharın kokusu.

Çocukların neşesi var artık sokaklarda.
Saf ve ışıl ışıl.

Dilerim ki, hepsi içimize doğsun.





Robins Way

via Bates Masi Architects


















30 Nisan 2015 Perşembe

Eskitilmiş

Eskiyen her şey, yeni bir hal alır.
ve aradaki fark yıpranma payıdır.
Sınırları hoşgörü ve toleranstır.
ve zamanla anlaşılır.


27 Nisan 2015 Pazartesi

Çok...

Çok'tan gördüğümüz zararlar daha az hissettirmeyecek hiçbir şeyi.
Hele ki daha çoğunu hakedeni görünce, asıl işte o zaman her şey çok az gelecek.

O yüzden İskandinavların şu atasözünü hiç aklımdan çıkarmam;

"Az kork, çok umut et; az ye, çok çiğne; az homurdan, çok nefes al; az konuş, çok anlat;
az nefret et, çok sev ve en güzel şeyler seninle olsun."



30 Mart 2015 Pazartesi

Kucak Meselesi

Aslında hayat dediğimiz, mutlu ve huzurlu olacağımız bir kucak ihtiyacımız.
Korkularını ve endişelerini unutacağın, kaygılarından uzaklaşacağın...
Daha da mühimi güveneceğin.
Sonrası iyilik, güzellik.




18 Mart 2015 Çarşamba

Biliyorum...

Vazgeçtiğin zamanlar oluyor. Her şeyden, herkesten. En çok da kendinden. 
Yaşıyorsun ama inancın kayboluyor.
Bir kez daha başa dönmek, kimbilir kaçıncı kez.
Aynı endişeler, aynı korkular...
"Dur bakalım." diyorsun kendine, "dur da bir düşünelim iyice."
Ne diliyor, ne istiyoruz?
Önce bunu biliyor muyuz?
Bildiğim en önemli şey artık çocuk değilim. 
Heyecanların heves olmaması gerektiğini biliyorum.
Her şeyi, bir şeye yüklememeyi öğrendim.
Yüreği yormamak gerektiğini biliyorum.
Hayat öğretirken eksiltiyor. Eksilenlerin yerini yenileri almıyor. 
Ancak yeni öğrendiklerin eskisinden daha güçlü oluyor. Iyi ya da kötü.
Dinlemeyi ve beklemeyi öğretiyor hepsi. 
Sonra bir ses duyuyorsun. 
Bekle diyorsun.
En güzel zamanda en kıymetli şey olacak biliyorsun.
İzliyorsun. 
Baharın gelişi gibi.
Mis kokusunu, yüreğinde hissettirecek kadar güzel.
Yeni bir hayat doğuyor her baharda. 
Yaşıyor ve anlıyorum.
ve...
Artık nasıl seveceğimi biliyorum.


27 Şubat 2015 Cuma

Tükenir Her Şey

diyor ki Atilla İlhan;
...
Bak yine inanasım yok işte
Sensiz geçmezdi bu mevsimler
Bulvarlara kar yağmazdı
Gecenin kör karanlığında

Tanrı bizim için ağlamazdı
Sevmeyi sevilerek öğrenmiştik
Tanrı'ya da biz öğretmiştik üstelik

Belli ki sevmeleri de bırakamıyorum artık
Tanrının da gözyaşları tükendi artık
.

...





24 Şubat 2015 Salı

Cevap Anahtarı


Nedensiz olmuyor hiçbir şey.
İyi ya da kötü, hep bir cevabı var o "Neden?" sorusunun.
Doğrusu, yanlışı tartışılmaz. Sadece kime göre, neye göre soruları ile pekiştirilir.
Dilediklerinle istediklerinin örtüşmediği yerde karşına çıkar o soru.
Çözümsüz gibidir. 
Halbuki cevabı bellidir.
Cevap anahtarı da...
Sendedir hepsi... ama iyi, ama kötü.
Neden mi?
Aklını kalbine sokarsan bulursun nedenini.



23 Şubat 2015 Pazartesi

Zor Anlatması

Anlatamadığım fotoğrafları var hayatın.
Hiç üzülmeyeceğin bir dünyanın güneşli günleri gibi.

Bazen de bir şiir anlatır tek bir hayatı,
Bir gülüşe sığmış iyilik ve güzellikle...

Aynı Ahmet Erhan'ın, Göçmen Çiçek şiirinde dediği gibi;

...
Meyvelerini taşıyamayan
Ağaçlar gibiyim
Sularını taşıran ırmaklar gibi..
Bu kadar mutluluk cok bana
Onu gunlere
Onu aylara bölmeliyim
Ve bir tek gülüşünü senin
Kutlamalıyım yıllarca...

... 

16 Şubat 2015 Pazartesi

Kendin

dedim ki;
- Özür dilerim. Bir daha yapmayacağım. Affet beni.
dedi ki;
- Bu ilk değildi ve son da olmayacak. Eminim.
....

Bir insanın sizle ilgili beklentilerindedir aslında ne olduğunuz, kim olduğunuz.

İsterseniz değiştirebilirsiniz. İyileşebilir, iyileştirebilirsiniz.

Bakarsınız, gün gelir özürünüz de kabul olur, o hayal kırıklığı yarattığınız, umutsuz vicdanı bile düzeltebilirsiniz, iyilik ve güzellikle.

Peki ya siz, kendiniz...
Kendinizi affedebilir misiniz?
Yaptığınızdan duyduğunuz pişmanlık sizi kurtarır mı? Yok eder mi içinizdeki utanma duygusunu?

Önce kendinden korkmalı insan. Çünkü zayıftır ve kendini affettiğini bile unutur. O yüzden allah korkusunu bile unutur.

Unutma, affetme...
Seni daha iyi yapacak şey, hatalarını affedecek kadar zayıf olmamak.
Senin iyi olman için gereken gücü ve çabayı sağlayacak tek şey o.
Acımak, hele kendine acımak, en güçsüz şey bu hayatta.

Başını dik, pişmanlıklarını aklında tut.
Keşke demek değil korkulacak olan,
O keşkeden, iyi ki olanı bulup çıkarmak şu hayatta aslolan.

O yüzden önce kendinden utan ve kork.