19 Temmuz 2013 Cuma

Gidenlerin Ardından


Her birimiz, elimizde birer mum; Doğuyoruz.
Uzak ya da yakın ışığını görüyoruz birbirimizin. 
O mumlar ki, iyiliği ve güzelliği aydınlatıyor, yolu bulalım diye.
Gördüğümüz yerde ilerliyoruz mum tutan her elin yanına.
Buluşuyor, birlikte yürüyoruz yanyana.
Paylaşıyoruz, üzülüyoruz, seviniyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz.
Işığımız hep yanımızda.
Yürüyoruz hep yanyana.
Ta ki, yol ayrımına kadar.
Gün geliyor bir bakıyorsunuz, bilmediğin bir yer, bilmediğin bir zamanda,
Duruyoruz o yol ayrımında.
Vakit ayrılma vaktiymiş.
Bilmiyoruz ama öğreniyoruz.
Işığını uzatıyor bize giden, ardını da aydınlatsın diye.
Zira, Nur'a yürüyenin ışığa ihtiyacı olmaz.
Bir kişi daha eksildik ama hep aydınlığız onun geride bıraktığı ışığıyla.
"Yalnız doğar, yalnız ölürüz." diyenlerin aksine hep birlikteyiz sonsuzlukta buluşacağımız güne kadar.

Çünkü "Hiçbir şey ölmez. Her şey yaşar."

Bugün gencecik bir canı uğurladık sonsuz yolculuğuna.

Dilerim ki, gittiğin yerde huzur ve mutluluğu, bu dünyada varlığınla ailene yaşattığın gibi bulursun Hande Ayan.

Dilerim öyle olsun.



17 Temmuz 2013 Çarşamba

Su Gibi


Suda kalmaz hiçbir iz. Yazma.

Mücadele

Kaygılardan uzaklaşmadıkça yol almak zorlaşıyor. İsteklerinin sınırları daralıyor.

Hep bir mücadele hali var, hayatla, çevrenle ve daha pek çok şeyle, ama en çok da kendinle. Daha kötüsü ise kendinle mücade ederken ulaşman gereken yerden uzaklaşıyor olmak. Halbuki kaygılardan uzaklaşmaktı amaç. O yüzden aldığın her yolda, attığın her adımda mutlak son olan, varmak, isteklerine ne kadar uyuyor, bunu iyi anlamak gerek.

İşte bu anda ortaya çıkan bir duygu var.

Zincirlerle bağlı, içinin yap dediği.

Kaybolmasın diye mi, hoyratlaşmasın diye mi, kimseyi üzmesin di ye mi bağlı zincirlerle?

Neden?

Anlaması zor.

Daha da zor ve anlaşılmaz olanı ise,  kendinin bile anlamakta zorlandığı bir duyguyu karşındakinin anlamasını beklemek. Anlaşılma kaygısı işte. Hep anlaşılmak istiyorsun.

Anlatabiliyor musun ki anlaşılmayı bekliyorsun?

Sen anlatamazsan karşındaki nasıl anlasın?

Yine kendinle mücadele. Dönüp dolaşıp aynı yere varan bir kısır döngü. Paradoks gibi.

İçinden çıkamıyorsun.

Uzaklaşıyorsun.

Gittiğin yer mutluluktan uzak, en iyi bunu biliyorsun.

Yapma.


Ne dersin?

Aklımda bir soru? Bin cevabı var. Sadece biri istediğim.
Gel de sor. Gel de söyle. Gel de anlat.
Uçmuş aklımın umutları. Elbet varacak bir yere.
Her yer ol.
Gel de geleyim.