Her birimiz, elimizde birer mum; Doğuyoruz.
Uzak ya da yakın ışığını görüyoruz birbirimizin.
O mumlar ki, iyiliği ve güzelliği aydınlatıyor, yolu bulalım diye.
Gördüğümüz yerde ilerliyoruz mum tutan her elin yanına.
Buluşuyor, birlikte yürüyoruz yanyana.
Paylaşıyoruz, üzülüyoruz, seviniyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz.
Işığımız hep yanımızda.
Yürüyoruz hep yanyana.
Ta ki, yol ayrımına kadar.
Gün geliyor bir bakıyorsunuz, bilmediğin bir yer, bilmediğin bir zamanda,
Duruyoruz o yol ayrımında.
Vakit ayrılma vaktiymiş.
Bilmiyoruz ama öğreniyoruz.
Işığını uzatıyor bize giden, ardını da aydınlatsın diye.
Zira, Nur'a yürüyenin ışığa ihtiyacı olmaz.
Bir kişi daha eksildik ama hep aydınlığız onun geride bıraktığı ışığıyla.
"Yalnız doğar, yalnız ölürüz." diyenlerin aksine hep birlikteyiz sonsuzlukta buluşacağımız güne kadar.
Çünkü "Hiçbir şey ölmez. Her şey yaşar."
Bugün gencecik bir canı uğurladık sonsuz yolculuğuna.
Dilerim ki, gittiğin yerde huzur ve mutluluğu, bu dünyada varlığınla ailene yaşattığın gibi bulursun Hande Ayan.