16 Aralık 2011 Cuma

Sevgi ve Özlemle...




Tam bir yıl önce bugündü, sonsuzluğa uğurladık bu güzel insanı. 
Öyle bir ışık bırakmış ki bize, dünde olduğu gibi bugünü aydınlatıyor ve yarınımızı da aydınlatmaya devam edecek.
Özlem ve sevgiyle anıyoruz seni Sevgili büyüğümüz,abimiz,kardeşimiz İlker İnal. 
Nur içinde yat.

"Bu sabah kalkınca  bakarsın,
Hava daha uyanmamış olabilir..
Güneş yavaş yavaş  gönderecektir ışıklarını..
Seni artık biraz dalgın,biraz mahmur karşılayacaktır kış günleri..
Uykusundan tam uyanamamış  bu kış günlerinin bizden uzak ormanlarında
Çıplak uyuyan kuşları düşün..
Onların kaderleri titreşirken
Sen düşüncenin derin denizlerinden  bu sabah bir inci çıkarabilirsin..
Yeryüzünde tüm kaderleri titreşen insanların ve hayvanların
Durumunu anlamanı sağlayacak bir inci olabilir bu...
Her şeyi canlı kabul et,
Bitkiler ve taş gibi cansız olanlar dahil
Hepsinin bir kendi ruhu vardır diye düşün..
Ya da hepsini hayal olarak kabul et..
Felsefeden konuşmak , yanındakini dinlemek
Faydası bir yana doyulmaz bir zevktir..
Hele bu şehrin trafiğinde  yanında mutlaka biri olmalı..
İnsan rahat rahat konuşur ,rahat rahat dinler..
Arkadaşına hayatın ne mucizelerle  dolu olduğunu hatırlatır,
Gözlerin gördüğü için bir kitabı okuyabilmenin bile
Hayatın bir mucizesi olduğunu kendisine hatırlatırsın..
Trafik bir türlü açılmıyorsa konuşmana devam et..
Yanındaki rahat rahat dinler..
Ona de ki ;
“Vatanı ve Ulusu balçıkla sıvamaya kalkışıyorlar,
Dünkü güneşle de bugünkü  çamurlarını kurutmaya çalışıyorlar..
Oysa dünkü güneşle  bugünkü çamaşırları bile kurutamazlar..” 
Trafikte çok bunalınca gittiğin uzun ve uzak karayollarını hatırla..
Yokuş aşağı,yokuş yukarı yeşillik seyrek çam ağaçları
Önce tek tük,sonra sıklaşan evleri ile bir kentin görünüşü
Sonra sarı çiçekli hardal tarlaları
Ve birden beliren bir köy
Yurdumuzun bir köşesi ,koşuşan ve el sallayan
Köyün,yurdumuzun çocukları..                              
Mavi gezegenin altında  sana güzel peysajlar sunan yeryüzü
Nehirleri,dağları,kavakları,söğütleri ile huzurun göğsüne yaslandığın anlar..
Bedeninde Nisan,Mayıs ayları
Koltukaltında baharın yaklaşımı olan  doğa parçaları eninde sonunda
Her şeyin geçici olduğunu fısıldayacak   Rüzgarlara mı karışacak dersin ?       
Fırtına çıkmadan önce iyilik ve bağışlarını yapmış olmalısın..
Mesela bu gün sevdiklerine zamanını bağışlayabilirsin..
İçten bir gülümseme  ya da bir selam da olabilir..
Aslında ne bağışladığın değil
Asıl önemlisi zaman ayırma gibi
İçten bir tebessüm gibi  küçük bağışları
Büyük bir sevgi ile yapabilmektir...
Sevgi ve kardeşlik üzerine  bilmek,öğrenmek istediklerine uzak kalma..
Sevgi ve Kardeşlik adına  neler yazılmış,neler söylenmişse
Birilerine anlat..
Çünkü herkesten daha iyi anlatan Sen olabilirsin.."



İlker İnal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder