23 Haziran 2011 Perşembe

Görüyor...



"Hiçbir şey göründüğü gibi değildir." dediler ve buna inandık. İyiyi ve güzeli, görümeyen herşeyde aradık. Görünendeki güzellik fark yarattı her zaman sıradan kalplerde. Halbuki asıl fark görünmeyende saklıydı. Bakmak ve görmek farkını öğrendik bu güzelikte. Ve sıradanlıktan sıyrılmaya çalıştık. Sadece hakikati aramaktı sıyrılmaktaki amacımız.

Fakat dönüp baktığımda geriye, sadece bakmak veya görmek değilmiş  fark. Neyle bakarsak onu görürmüşüz. Sonra anladık ki, bunda da yanılmışız. Herşey açık ve seçik ortadayken yine seçimler yapmışız neyle bakmamız gerektiğine bile. Kimi zaman kalple,kimi zaman akılla. Sadece gerçeği asla göremedik. Akılla bakanı duygusuzlukla, kalple bakanı saflıkla suçladık. Bu hep böyle oldu. Göreceli kavramlarda yanılgıya düştük her zaman. Tekrar tekrar başa döndük, "Hiçbir şey göründüğü gibi değildir." dedik bir daha, bir daha, bir arpa boyu yol katetmemişiz gibi görünen fakat zamanın içinde uzun ince yollar aldığımız.

Halbuki herşey göründüğü gibi. Neden mi?

Çünkü hiçbirşey sonsuza kadar saklanamaz. Senin, benim, onun görmesi değil mühim olan.

Zira, "Herşeyi gören göz" aslında tüm gerçekleri ortaya seren.

Yüzleşmeye hazırmıyız vakit geldiğinde?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder